0555 085 30 40

HEDEFİ HEDEFLEMEK GEREK!

HEDEFİ HEDEFLEMEK GEREK!

 

N

eden her şey bir nokta ile başlar ve bir nokta ile biter? Neden bu iki nokta arasındaki var olan sonsuzluk hissedilmez? Ve neden varılmak istenilen son noktaya en yakın uzaklık hiçbir zaman tercih edilmez?... Bunlar gibi birçok soruyla her an baş başa olmamıza rağmen onları fark etmeyiz bile. Aslında farkında olmadan, öğrenmek istediklerimiz hakkında bilgi almak için başvurduğumuz ilk şeydir "sorular.” Sorularla ulaşmak istediğimiz amaç ise belli belirsiz olan o ‘son nokta’ya ışık tutmaktır. Ama öncelikle o son noktanın ne olduğuna karar vermemiz gerekecektir.

 

Atalarımız ne güzel söylemiş: "Sora sora Bağdat bulunur" diye. Sora sora bilmediğimiz işleri ve çok uzak yerleri -son noktayı- bile öğrenebiliriz. Bu sayede kaybettiğimiz hedefimize tekrar yönelir ve yol almaya emin adımlarla devam ederiz. Yalnız bu noktada bir şeyin eksikliği fark edilmiştir. Soru soracak, fikrimizi danışacak ve yardım alabilecek birilerinin eksikliği. İşte bu eksikliğe cevap verebilecek insanlar ise değerli öğretmenlerimizdir.Onların geniş ufukları sayesinde amacımıza-hedefimize yönelir ve sıkıntılarımıza çözüm buluruz. Bize bu kadar fedakârlıkta bulunan öğretmenlerimiz için ise şu sözü asla unutmamak gerekir: "Öğretmenlerinize saygıda kusur etmezseniz, sevgi seli içerisinde okyanuslara bir kaptan eşliğinde açılır ve başarıya-hedefe dalgaları kıra kıra ulaşırsınız.”

Hedef, yolu üzerinde birçok engel barındırır, onları aşmak içinse "HEDEFİ HEDEFLEMEK GEREKİR". Hedefin daima göz önünde bulundurulması gerekir. Bir an bile doğru yolda mıyım diye tereddüde düşüp gözünü hedefinden ayırırsan; sağa sola savrulursun ve ancak kendine geldiğinde hedefine tekrar yönelebilirsin. Tabi bu arada çoktan amacından sapmış ve değerli vaktini değersiz hale getirmeyi başarmışsındır.

 

Hedeflenen belli belirsiz bir noktaya ilerlemek, matematikte sonsuza ilerlemek gibidir. Sonsuzun ne zaman karşınıza çıkacağını bilemezsiniz. Sonsuzluğun o dar ama bir o kadar da geniş koridorları arasında amaçsızca döner durur ve zaten belli belirsiz olan hedefinizi tamamen kaybedersiniz. Bu noktadan sonra hedefin kesin ve net olması, mutlak gerçek olması ve neresinden bakarsanız bakın hep aynı noktayı gösteriyor olması gerektiği anlaşılır.

 

Anlaşılması güç bir problemi çözmek zordur ama zoru istemek ve onu başarmak ise bir hedef gerektirir. Burada amacımız; önce problemi anlamak ve sonra da problemi problem olmaktan çıkarmaktır. Her oluşumun kendi içinde tutarlı olması gerekir ki bu da yalnızca neyin hedeflendiğinin bilinmesiyle mümkün olabilir. Bu noktadan sonra ise kendi içinde döngüye giren amaç, her tutarsızlıkla karşılaştığında en başa yani hedefe geri döner. Amacı belli olmayanların da hedeflerinden söz edilemeyeceği mutlaktır. Çünkü belli belirsiz bir yolda koşmaya çalışmak; suda yürümeye benzer.

 

Sonuç olarak eğer, BAŞARMAK istiyorsak; hedefimize odaklanarak bir an olsun bile "acaba mı?" sorusunu aklımıza getirmeden hedefimizi hep ufuk çizgisinde tutmalıyız. Bu sayede hedefimiz hep göz hizamızda olur ve başarmak içinse sadece hedefimizi hedeflememiz yeter...

Bu Yazıyı Paylaşmak İster misiniz ?
Kategoriler
Eğitim
İndirimli ürünler ve fırsatlardan ilk önce siz haberdar olmak istermisiniz?
softtr® | Profesyonel E-Ticaret Sistemleri ile hazırlanmıştır.